İstanbul’un her köşesi müzik
Evin İlyasoğlu
Son Köşe Yazıları

İstanbul’un her köşesi müzik

18.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Önceki hafta 53. İstanbul Müzik Festivali güzel bir coşkuyla başladı: Yöneticiler, çalanlar, dinleyiciler hepsi yıllar içinde artık kocaman bir aile olmuş. Açılıştan sonraki ikinci etkinlik, ünlü çellist ve eski dost Gautier Capuçon ile piyanist Alexandre Kantorow’un resitaliydi. Tek sözcükle bu konser bizi bulutların üstüne taşıdı. Her bir nota, anlatım, nüans yerli yerinde ve abartısızdı. Brahms’ı, Messiaen’i ve Cesar Franck’ın keman sonatından düzenlemeyi, eskilerin dediği gibi “huşu” içinde dinledik. Bence bu etkinlik festivalin en çok iz bırakan konseri olmaya aday. Bir sonraki gece festivalde yine eski dostlardan Camerata Salzburg üyeleri ve Fazıl Say vardı. Mozart’ın KV. 467 piyano konçertosuyla Fazıl salondan büyük alkış aldı.

NİL KOCAMANGİL

Pazar akşamı festival dışı bir etkinlikteydim: Grand Pera Emek Sineması sahnesinde Camerata Concordia topluluğu ile çellist Nil Kocamangil’in solistliğinde Haydn’ın 1. Çello konçertosunu dinledik. Şef Artun Hoinic topluluğu son derece özenli yönetiyordu. Konser Beethoven’dan 12 Contretanze, WoO.14 ile başladı. WoO nedir derseniz, bestecinin opus numarası vermediği yapıtlarına verilen “Werke ohne Opuszahl” başlığıdır. Konser Mozart’ın K.201, No. 29 Senfonisi ile son buldu. Nil Kocamangil’i uzun yıllardır izlerim. O da Albert Long Hall’de ilk konserlerinden birini vermişti. Orkestra ile ilk konserini 15 yaşında verdi ve sonra viyolonsel repertuvarının başlıca eserlerini yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere Concertgebouw Chamber Orchestra, Thessaloniki State Symphony Orchestra, Kurpfälzisches Kammerorchester, Mannheimer Philharmoniker, Sinfonietta Köln eşliğindeki turnelerde çaldı. Sanatçı 9 yaşında başladığı solo viyolonsel eğitimini yüksek lisans sonuna kadar Dilbağ Tokay (MSGSUDK) Claus Kanngiesser (Hfmt Köln); Marc Coppey (CNSM de Paris) ve Gautier Capuçon’un (Classe d’Excellence de Violoncelle-FLV Paris) viyolonsel sınıflarında tamamladı. Ayrıca Itamar Golan (CNSM de Paris) ve Miguel Da Silva’nın (Ysaye Kuartet, CRR de Paris) sınıflarında tamamladığı piyanolu trio ve yaylı kuartet eğitimleri üzerine oda müziği yüksek lisans diplomaları aldı. 2019’da Almanya’da doktora eğitimini bitirdi. 2021 yılından beri düzenlenen “İstanbul Uluslararası Oda Müziği Festivali ve Müzik Akademisi”nin kurucusu ve genel sanat yönetmeni; MSGSÜ Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doçent ve CRR Konser Salonu Sanat Danışma Kurulu üyesi olarak görev yapıyor.

ALİ DOĞAN SİNANGİL'İ YİTİRDİK

Geçen hafta çok kültürlü bestecimiz, Ali Doğan Sinangil’i yitirdik. 1934’te dünyaya gelmiş,1941’de Galatasaray Lisesi İlkokulu’nda okurken müzik öğretmeni İsmail Hakkı Sunat onun yeteneğini keşfetmiş. Seyfeddin Asal ve Ali Sezin ile keman çalışmış. 1954’te Galatasaray’ı bitirerek Almanya’ya, mühendislik eğitimine gitmiş. Lise sıralarında ilgi duyduğu 20. yüzyıl müziğini, Almanya’da daha derinlemesine incelemiş. 1955-60 yılları arasında Darmstadt Müzik Enstitüsü’nde Scherchen, Maderna, Boulez, Ligeti, Stockhausen gibi yeni müziğin dev bestecilerini tanımış. 1980’e kadar aile şirketinde çalışan Sinangil, o tarihten sonra kendini bestelerine vermiş. İlk yapıtları açık formlarda, ton kavramından uzak denemelerdir. 1969’dan sonra çalışmalarında tasavvuf felsefesinin etkisi görülür: “Mevlana Oratoryosu” gibi. Geleneksel sanatlardan ve Anadolu Türk kültüründen kopmadan ancak görüneni değil, gizli olanı özümseyerek farklı bir müzik dili oluşturmuştur. Yapıtlarının tümünde 12 ses dizileri kullanmış, yer yer “rastlamsallık”a da yer vermiştir. Çalışmaları içinde “Bağdat Hatun” başlıklı operası, dört senfonisi, Mevlana Oratoryosu, viyolonsel ve keman konçertoları, oda orkestrası ve oda müziği için besteleri ve piyano parçaları bulunur. Bu çok yönlü çağdaş bestecimizin çalışmalarının birçoğu hâlâ gün yüzüne çıkmak için bekliyor. Orkestralarımızın ve müzik kurumlarımızın dikkatini çekmek isterim!

İlgili Konular: #konser #besteci